NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ حَدَّثَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
الْأَوْزَاعِيِّ
عَنْ يَحْيَى
عَنْ أَبِي
قِلَابَةَ
قَالَ قَالَ
أَبُو
مَسْعُودٍ
لِأَبِي
عَبْدِ اللَّهِ
أَوْ قَالَ
أَبُو عَبْدِ
اللَّهِ
لِأَبِي
مَسْعُودٍ
مَا سَمِعْتَ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ فِي
زَعَمُوا
قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
بِئْسَ
مَطِيَّةُ
الرَّجُلِ
زَعَمُوا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
أَبُو عَبْدِ
اللَّهِ هَذَا
حُذَيْفَةُ
Ebû Kılabe'den demiştir
ki: Ebu Mesûd, Ebu Abdullah'a - yahutta -Ebu Abdullah, Ebu Mesûd'a:
"Rasûlullah
(s.a.v.)'i; (Bazı kimseler) şöyle bir iddiada bulundular, sözü hakkında neler söylerken
işittin? demiş de (Ebu Abdullah, yahutta Ebû Mesûd) şöyle demiş:
Ben Rasûlullah
(s.a.v.)'i (bu söz hakkında) şöyle buyururken ısıttım:
"Zeamû (iddia
ettiler) kelimesi kişinin ne kötü bir bineğidir!"
Ebu Davud dedi ki: (Sözü
geçen) bu Ebu Abdullah, Huzeyfe'dir.
İzah:
Zu'm: Kuru iddia
demektir. Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şedf kişinin maksadına erebilmek
için bu iddialara sarılıp onları delil getirmesinin ve dayanak edinmesinin
çirkinliğini açıkça ifâde etmektedir.
Gerçekten şuurlu bir müsliimana
yakışan savunduğu bir fikrin delilini ve sarıldığı delilin sıhhat derecesini
bilmek, şuursuz, bir taklidden sakınmaktır. Müslümanların ferdi ve içtimaî
yönden, terakkileri buna bağlı olduğu gibi kör taklitçiliğin doğuracağı
donukluk, tefrika ve zillet felâketlerinden kurtulmaları da buna bağlıdır. Bir
müslümâna asla yaraşmayan kör taklid hakkında büyük mafessir Elmalılı Hamdi
Yazır Bakara suresinin 170. âyet-i kerimesini tefsir ederken şöyle demektedir:
"...âyet
gösteriyor ki: İcmali veya tafsili bir delili hakka isnad etmeyen taklid-i mahz
din hakkında memnu'dur. Belli bir cehalete, dalâlete ittiba ü taklid aklen
batıl olduğu gibi meşkuk olan hususatta da delilsiz taklid şer'an gayri
caizdir. Bedaheten (açıkça) ma'lum olmayan hususatta delilsiz söz söylemek o
yolda hareket etmek, bilmediği birşeyi Allah'a iftira olarak söylemek ve
şeytana uyup cehl ile hareket etmektir... binaenaleyh böyle taassub ve
taklidçilik, müşriklerin ve kâfirlerin şiarıdır."
Resul-i zişan efendimiz
bu hadis-i şerifte hiçbir fikri cehd içerisine girmeksizin Ahmed'in ve
Mehmed'in temelsiz görüşlerine sarılarak hakika-ta erişmek isteyen kimseleri
bir beldeye gitmek için takib edeceği yolu ve ciheti tayin etmeden rastgele bir
bineğe biniverip de yolculuğa çıkan fikri bir cehd ve çileden uzak kişilerin
yolculuğuna benzetmiştir. Artık bu bineğin onu hangi semte doğru götüreceği
belli değildir.